8 Eylül 2009 Salı

Bu sabah..

...on kez çalan ve on kez ertelediğim telefonumu bir hışımla kapattığımda hissetiğim ilk şey, korkunç bir baş ağrısı idi. Çok fazla ya da az uyumamış, alkol almamış, migren ağrısı kadar ağır bir baş ağrısı ile uyanmaya neden olabilecek bir şey de yapmamıştım halbuki. Kendi kendime kıza kıza başladım güne. Tabi her şey kötü başladı ya bir kere, kötü de gitti. Ofise geldim, ağrıdan gözlerimi açamıyordum ve arkadaşlarıma söylendim "Sabah sabah baş ağrısı ile mi uyanılır?, Nasıl bir gün bugün?, Her şey de mi kötü gider?..."

Bazen ne kadar saçma ve yersiz şeyler düşündüğümü geç de olsa anlıyorum. Yaklaşık yarım saat önce altı şehit ve selde hayatını kaybetmiş iki kişinin haberi ile akşam yemeğimi yemeye çalıştım. Bitirebilmek mümkün olmadı tabi.

..ve düşündüm: ben sabahın köründe bana adeta hediye edilen yeni günü bırakıp, aptal başımın ağrısına takmışken; aynı zamanlarda acaba kaç kişi sevdiklerinin ölüm haberi ile yeni güne başlamış, kaç kişi hiç dinmeyecek acılarına rağmen hayata tutunmuş yaşama mücadelesi vermekteydi bu sabah.

Birden buz kesti her yer, üşüdüm.

Hiç yorum yok: