13 Eylül 2009 Pazar

Aşk, Mürüvvet ve Bürokratik Eziyet


"Bizler aşkı, filmlerden, şarkılardan, anlatılanlardan öğreniyoruz. "Aşık olmak zorunda mıyız? Olmamak bir eksiklik mi? Aşk şartlı refleks mi, dürtü mü?" Bu soruların cevabı bizde yok. Zaten anne ve babalarımızın bizim için biçtikleri gelecek de, Ay'a çıkmak, Everest'e tırmanmak, okyanus görmek, atom parçalamak ya da büyük aşklar yaşamak değil. Onlar için mürüvvet, aynen onların yaptığı gibi evlenip, çoluk çocuğa karışmak. Kendilerine benzetmek istiyorlar bizi. O yüzden de aşk-maşk bilmiyoruz biz. Mürüvvet anlayışlarıyla, farkında olmadan belki de bizden intikam alıyorlar. Hayat diye sundukları aslında bürokratik bir eziyet."


Met-Üst Ayşe Arman'a verdiği röportajda bu cevapla adeta ruhumu okşuyor, "evet, tam da olan bu" diye haykırtıyor.

..ve düşündürüyor:

Acaba kaç kişi hayatlarını bürokratik eziyete teslim ediyor, etmek zorunda kalıyor?

Acaba kaçı aşk evliliği yerine mürüvvet evliliği yapıyor (ya da yapmak zorunda bırakılıyor)?

Acaba kaçı gerçek aşkı, evlenip çoluk çocuğa karışma mürüvvetine tercih edebiliyor?

ve kaçı gördüğü bürokratik eziyetin intikamını çocuklarından alıyor, acısını onlardan çıkarıyor?


Cevap: ...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Je peux dir que sont tres jolie
> Very fine blog and photos
> Agapitos from Greece
> http://aeromodelling-agapitos.blogspot.com/