
Yayımda ve yapımda emeği geçen ben adına herkese 10'a üç kala mutlu, sağlıklı, huzurlu ve çılgın yıllaar...

15. Uluslararası Eskişehir Festivali 8 Kasım, benim için ise bugün başladı. Sahnede İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın Deri Ceket adlı oyunu vardı.
Son zamanlarda filmlerde Türk yapımlarına yoğunlaşmış durumdayım. İzleyemediğim tüm filmleri teker teker bulup izliyorum. İlk olarak elime Başka Semtin Çocukları geçti ve yine tereddütlü bir şekilde ilk beş dakikasına bakar ve ilgimi çekmezse uyurum düşüncesiyle izlemeye başladım. Başlamamla bitmesi bir oldu desem abartmış olmam heralde. Yoğun bir günün ardından kafa dağıtmak adına izlenmek istenen bir film, beni alıp çok başka yerlere götürdü. İsmail Hacıoğlu başta olmak üzere kadro gerçekten çok iyi, güzel bir iş çıkarılmış. Oyunculuk desem gayet keyifli.
Ardından bir sonraki gün, yoğun istek üzerine O. Çocukları'nı izledim. Gerçi bu film için ön yargılarım çok fazlaydı ilk gösterime girdiğinde. O yüzden hep erteledim, sinema salonu yerine evde izlemeyi tercih ettim.


A Record Of Life from Owen Gatley on Vimeo.
Hediyelerin en anlamlılarından biri oldu bu. Çok sevdiğim arkadaşım Pelin'den Vespa anahtarlık. "Görür görmez seni hatırladım." dedi verirken. Umarım bir gün gerçeğini de alacaksın demeyi de ihmal etmedi. :) Amiiiiiin diyerek harika hediyemin keyfini çıkardım. Fotoğraflar da benden.
Evet, artık benim de bir Hangover Baby gözlüğüm var. Fotoşop yok, fotoşop yoook :)
"What happened last night?". Herkes birbirine bu soruyu soruyor bu filmde, biz de izlerken sorduk birbirimize acaba ne oldu, nereden çıktı banyodaki kaplan, dolaptaki bebek, salondaki tavuk diye.
"... Ben her bahar aşık olmam ama,
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç.
Ama olsun... istemek de güzel."
Can Yücel (Gitmek adlı yazısından)

Beni tanıyanlar, kahveyi ne kadar sevdiğimi çok iyi bilirler. Kahve ile olan ciddi ilişkimiz üniversitenin ilk yıllarına dayanır (6 yıl kadar önce) keza önceden hiç sevmezdim (inanması güç).
Kendisi GTS 300 Super model ki Vespaların en güzellerinden. Şimdi ben buna hayran olmayayım da neye hayran olayım. . Şu dünyada bir Vespam olmadı, olamadı ama "henüz". Bir gün benim olacak, binicem üstüne, basıcam gaza basıcam gaza. Yok bu olmadı. Tamam gaza basmasam da olur yeter ki o benim olsun sarılayım, bakayım ona uzun uzuuun sadece. Sürekli sileyim, hiç çamur olmasın çamurluğunda. Hatta toz bile olmasın, ben izin vermem ki zaten. Kaskımı da takayım, çiçekli converseler de ayağımda.
Gönderilen mesaj ile alınan mesajın farklı olabileceğini, bunun da iletişim sorunu (şu durumda da kilo ve para sorunu) yaratacağını yukarıdaki örnekte görmek istemiyorum.
Hep beklediğimi yaptım, işte oldu. Yeni müzik blogum, Akustik Versiyon ilginç (ve komik) doğum süreciyle artık hayatta.

Ahmet Şerif İzgören, okumaktan fazlaca keyif aldığım, yeni kitabının çıkmasını heyecanla beklediğim yazarlardan... Klasik kişisel gelişim kitabı yazarlarından çok farklı onun tarzı. Okurken emirler vermez, maddeler yağdırmaz size; alıntıları siz yaparsınız kitabın içinden ve okumaya başladıktan sonra da bir bakmışsınız kitap bitivermiş ve tadı damağınızda kalmış...
SansureSansur - 01 (Eng. Subt.) from adboy on Vimeo.
SansureSansur - 02 (Eng. Subt.) from adboy on Vimeo.
Yay! Hareketi, adı üstünde, yaymaktan geliyor. Sanal ortamda, gerçek hayatta, elimizden geldiğince tepkimizi yaymak anlamını içeriyor.
Bu doğrultuda, elimizde çeşitli malzemelerimiz ve yönetmen arkadaşımız İlkay Kopan’ın çektiği videolarımız var. 11 Mayıs itibariyle, videolarımızı, manifestomuzla beraber bloglarımızda yayınlayarak, ortak bir mesaj vermeyi hedefliyoruz. Aynı gün, aynı mesajla ortaya atılarak kamuoyunun dikkatini çekmeyi amaçlıyoruz.
SansureSansur - 03 (Eng. Subt.) from adboy on Vimeo.
SansureSansur - 04 (Eng. Subt.) from adboy on Vimeo.
SansureSansur - 05 (Eng. Subt.) from adboy on Vimeo.


"Acil İhtiyaç Projesi Vakfı “O da Sizin Çocuğunuz” burs kampanyası'nı başlatmış. Küçük umutları yeşertmek için, Faturalı Turkcell hatlardan 6730'a SMS atmanız yeterli..!!
Anadolu Üniversitesi Caz Kulübü 11-14 Mart'ta 7. Amatör Caz Müzisyenleri Festivali'ni yine yeniden hazırladı ve biz de cazz severler olarak pek bir sevindik :) Festival programı bu sene de keyif verici duruyor, gidip göreceğiz. Özellikle Los Amigos'daki partiyi merakla bekliyoruz :) Festival Programı için şuraya, izlemek için Eskişehir'e buyrun ;)
Nedir benim bu bilinçsizce ve bana inat verilen spoiler'lardan çektiğim.. Spoiler değil aslında kızdığım, onu uyarısız veren, vermesiyle de gurur duyan uyuz insanlar!! Kaç film izleme girişimim bu saçma sapan tipler yüzünden heba oldu ve daha kaçı olacak acaba?? Artık film yorumlarını okumaktan korkuyorum öyle ki sinemalar.com da filmin afiş ve bilgilerine bakıp hemen sayfayı kapatıyorum korkudan gözüm kayar da bişey okurum diye. Daha bir ay önce filmin yorumlarına gözatmak isterken, dehşet sonu ile bilinen filmin sonunu kalkıp şaaaaaak diye "katil de uşakmış be" tadında bir yorumla beyan eden arkadaşı hala sevgi dolu sözlerle anmaktayım. Keyif mi alıyorsunuz izlediğiniz film hakkında insanları böyle şoka sokmaktan?? Başka işiniz yok mu sizin kuzum, güzel yorumlar ve tepkiler ile insanları film hakkında etkilemek yetmiyor mu size de hangi duygu yoksunluğunuzu gidermek üzere böyle gariplikler yapıyorsunuz?