20 Kasım 2008 Perşembe

Buyrun burdan dinleyin!!

Çok keyifli, eğlenceli ve yerimizde duramadığımız bir konserdeydik bu gece ve bir kez daha anladım ki müzik denen ilahi şey ruhumun gerçekten en önemli gıdası!Bu gece bu şarkılarla ruhum dinlenmeye vakit buldu adeta, çok sevdim ben bu işi çok..Hemen listemi yaptım ve paylaştım, aynı zevki tadın ve keyfi yaşayın diye...
Şarkıları söylemedim süprizzzz!!

Buyrun burdan dinleyin!


14 Kasım 2008 Cuma

Çellistanbul ve zevkten dört köşe olan ben...

Dört genç ve başarılı viyolonsel sanatçısı Çağ ERÇAĞ, Melih KARA, Ozan TUNCA, Murat BERK'ten oluşuyor Çellistanbul. Festival kataloğunu elime ilk aldığımda dikkatimi ilginç fotoğraflarıyla çekmişlerdi zaten, farklılıkları bununla kalmamış, öyle bir sahne hakimiyeti ve tarzı yaratmışlar ki hayran kalmamak elde değil. Hepsi birbirinden yetenekli ve işlerini çok sevdikleri her hallerinden belli. Çağ Erçağ Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın solo viyolonselcisi hali hazırda, Murat Berk de Erçağ gibi Borusan Filarmonide ve ayrıca İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nda görev yapmakta. Sevgili Ozan Tunca ve Melih Kara da Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda öğretim üyesi. Konserin Bach ve Schubert'li kısımlarının yanı sıra en çok ben tarafından beklenilen parçaları Aşık Veysel'in Uzun İnce'si, Metallica The Unforgiven ve Astor Piazzola Liber Tango idi ve beklentilerimin hayli üstünde bir performansla herkesi hayran bıraktılar. Sırları da şuydu ki çalarken o kadar zevk alarak, içten, gülümseyerek çalıyorlardı ki adeta parçaları gözleri kapalı hissediyorlardı ve biz de seyirciler olarak o elektriği fazlasıyla aldık onlardan. O kadar çok keyif aldım ki, yoğun ve biraz da karmaşık geçen son bir ayımın yorgunluğunu üstümden şöyle bir sıyırıverdim. Turnelerine devam edecekler bildiğim kadarıyla, eğer gözünüz bir yerlerde afişlerine veya isimlerine takılırsa mutlaka gidin ve keyifle izleyin..

4 Kasım 2008 Salı

"Bir Mesaj Alındı!!"

Saat: 00:00,

Gelen kutusu* Yeni mesaj * Nursel:

"Bundan 8 yıl önce seni tanımaya yeni yeni başladığımda bu arkadaşlığın dostluk kıvamına gelip, tadından yenmez olacağını yürekten hissetmiştim. Hayatımın her dönemecinde bana eşlik ettin, her zorlukta beni cesaretlendirdin, yılmamı engelledin, zaman zaman hayatıma bakışımı değiştirdin. Mutluluğuma en çok sevinenlerdendin sen!! Aynı karede iken bile birbirimizi göremedik bazen, ama sınırlar hiçbir zaman olmadı bizim aramızda, tek telefon yetti yanımda olup bana eşlik etmen için! Ha bir de muhteşem keyifli geyik diye tabir ettiğimiz, saatlerin yetmediği muhabbetlerimiz...ne güzeldir beni kızdırdığında sana gerçekten kızıp surat asmak ve seni sinir etmek:) ! Erkekler marstan kadınlar venüsten tezini doğrulayan kapışmalarımız, abartmalarımız, kahkahadan kopuşlarımız, sayısı her görüşmemizde değişen kız arkadaşların(yazmadan edemedim :)) ve benim bu konuya olan gülünesi bakış açılarım...Ne keyiflidir hepsi. Bunlar hiç bitmesin dostum (kızlar kısmı bitsin tabi), hep sürsün ve hep mutlu olalım birlikte nice mutlu doğum günlerinde..."

Yarın (okuduğun an itibariyle de bugün) 5 Ekim, yani doğum günün ve benden sana bir blogger süprizi.. Doğum gününün ilk dakikalarında bu yazıyı okumuş olacak, kesin gözlerin dolacak, Beşiktaş'ın (!) ve kadının üstünlüğünü sonunda kabul edip süpriz nasıl yapılır yine yine yeniden görmüş olacaksın :)

Canım dostum, arkadaşım, kardeşim Egemen, İyi ki Doğmuşsun!!

Doğum günün kutlu olsun..!!